SALMAN ALTUNDAL ALEVILER ARTIK BOYUN EGMIYOR

[mahbay]

Aleviler artýk boyun eðmiyor

Goethe’nin çok etkili ve eskimeyen bir sözü var,

“Dünyanýn en tehlikeli hali cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir� der.

Bu ülkede cehalet yüzyýllardýr sýk sýk eyleme geçiyor ve sonuçlarý da hep kanlý oluyor.

‘Cehalet’ damarý hala güçlü ve modern zamanlara meydan okuyor.

Her an her yerde ‘ötekileri’ tepelemeye, katliam yapmaya hazýr bekliyor.

Muktedirler ise bu linç ikliminin korunmasý için gerekli ‘hassasiyeti’ özenle gösteriyorlar.



NEFRET SÖYLEM� SUÇ DE��L, Z�HN�YET AYNI



Cehalet bu kez Malatya’nýn Doðanþehir �lçesinin Sürgü Beldesi'nde uç verdi.

Alevi bir ailenin evinin önünde ýsrarla ve tacize varan bir biçimde davul çalýnmasý tartýþma yarattý. Daha sonra kalabalýk bir sünni grup alevi ailenin evine doðru yürüyüþ yaptýlar. Evi taþlayýp camlarý kýrdýlar, evin yanýndaki ahýrý yaktýlar.

Cehalet yine hýzla örgütlenmiþti.

Yüzlerce kiþi tekbir getirip o bildik sloganlarý attý.

“Size dini öðretmeye geldik"

"Aleviler burayý terk edin"

'Kürtlere ölüm', 'Alevilere ölüm', 'Sizi burada barýndýrmayýz’

“Din düþmanlarýnýn beyni çýkarýlýr, kafirler telef edilir, itler boðazlanýr.�

"Bu aile bugün buradan gidecek" sloganlarýna �stiklal Marþý eþlik ediyordu.

Olay yerine gelen jandarma havaya uyarý ateþi açarak saldýrgan grubu 2 saatte zor daðýttý.

Giriþim bu defa ucuz atlatýlmýþtý. Medyaya yansýyanlarýn özeti böyle…



Evleri taþlanan, ahýrý yakýlan ve linç giriþiminden kurtulan Hüseyin Hasan

"Bizim istediðimiz birlik beraberlik. Kardeþ kardeþ yaþamak istiyoruz. Biz böyle olaylar istemiyoruz. Biz kalkýp da bugüne kadar kimseyi incitmedik" diyordu.

Maðdur Hasan elini dostça uzatýyor ama muktedirlerin temsilcileri hiç de öyle düþünmüyor.

AKP'li Sürgü Belediye Baþkaný, Alevi aileyi suçladý: " Provokatörlük yaptýnýz, beldeyi terk edin." diyerek fiilen linç giriþiminde bulunanlardan yana davranarak tehçir istiyordu.

�ktidar sözcüsü Bülent Arýnç her zamanki o piþkin, bilgiç ve demogog tavrýyla “Olay büyütüldüðü kadar vahim bir olay deðil. Gazeteler öyle baþlýklar attý ki olay adeta Alevi kardeþlerimize linç giriþimi varmýþ gibi gösterildi.� diyerek linç giriþimini küçümsüyordu.

Cehaletin medyadaki temsilcilerinden biri daha da ileri gidiyordu. Facebook'ta bir paylaþýma yorum yazan Beyaz TV muhabiri Muammer Yaþar, "Aleviler Müslüman mahallesinde salyongoz satarlarsa týpký Sivasýmýzda olduðu gibi sizi yakarlar" diyerek sansürsüz, dobra konuþuyordu.



KATL�AM �KL�M� YER�NDE DURUYOR



“Bakýn ölüm olmadý, toplumun hasasiyetleri var, Alevi sünni çatýþmasý yok� yolu ucuz demogojileri bu günlerde daha sýk duymaya baþladýk.

Bu topraklarda aleviler kimseyi ötekileþtirmedi, nefret söylemi geliþtirmedi, katliam yapmadý ama bunlarýn hepsine maruz kaldý.

Maðdurlarýn, zulme uðrayanlarýn, çoðulcu ve demokratik bir Türkiye isteyenlerin artýk yalana demogojiye inanacaklarý dönemler geride kaldý. Onlar bu zalimlere güvenmenin bedelini her defasýnda aðýr acýlarla ölümlerle, yerlerinden yurtlarýndan uzaklaþtýrmayla ödediler.

Bakalým ‘devlet’ Malatyadaki bu açýk linç giriþimine karþý somut bir adým ve soruþturma açacak mý? Açarsa sonuçlarý nasýl olacak hep birlikte göreceðiz.



Örgütlu ve destekli ‘cehaletin’ sicili çok kötü.

�rili ufaklý örnekler çok ve malesef her gün yaþanýyor. Hepsindeki mantýk, yöntem, söylem hemen hemen ayný. 6- 7 Eylül, Kanlý pazar, Kahramanmaraþ, Çorum, Sývas Madýmak tarihe kara leke olarak çoktan düþtüler. Rumlar, Ermeniler, Süryaniler, Kürtler, solcular, sosyalistler, en çok da aleviler bu linç kültüründen nefret söyleminden nasibini aldýlar…

Katliamlarý yaratan iklim henüz yerli yerinde duruyor. Gerici, yobaz ve ýrkçýlýkla harmanlanan bazen de ‘sýradan faþizim’ olarak karþýmýza çýkan zihniyet ne zaman köpürtülür, harekete geçirilir hiç hiç beli deðil.







ALEV�LER ARTIK AYA�A KALKIYOR



Baþta aleviler olmak üzere bu coðrafyada barýþ içinde bir arada yaþamak isteyenlerin sesi bu defa daha gür çýktý. Katliamcý zihniyet karþýsýnda susmak yerine onun üstüne ýþýk tutarak, onu deþifre ederek toplum hayatýndan def edileceðini düþünüyorlar artýk. Türkiyenin dört bir yanýnda ilericiler, demokratlar, barýþ severler, Türkler, Kürtler, sünniler kararlý ve yýðýnsal biçimde yüzlerce protesto gösterisi yaptýlar. Protestolar kendiliðinden geliþti ve her birine onbinlerce insan katýldý.

Bu topraklarda artýk yeni Sývaslar’ýn yaþanmasýna kimse tahammülü etmemelidir.



�nançlarýndan dolayý yüzyýllarca çile çekmiþ, derin acýlar yaþamýþ Anadolu topraklarýnýn kadim yerlisi Aleviler artýk üzerlerindeki baskýyý, çemberi kýrýyorlar.

Alevi yurttaþlar kendilerini eskiye göre daha fazla ifade etmeye baþladýlar. Gerek kendi içlerinde gerek kendi dýþlarýnda Alevilik üzerine tartýþmalar, konuþmalar yoðunlaþarak devam ediyor. Aleviler gizlenerek, kendilerini saklayarak sürdürmek zorunda kaldýklarý geleneklerini, ibadetlerini artýk eskiye göre daha açýk yapýyorlar. Hayatýn her alanýnda örgütlülükleri yükseliyor, korunma refleksleri artýyor.

Buna karþý �slamýn sünni anlayýþýna dayalý, anti-demokratik yasalardan beslenen ceberut devlet, alevilere dönük taktiklerini deðiþtiriyor. "Alevi Çalýþtaylarý" ve kimi kurnaz giriþimler, naylon örgütlenmeleri devreye sokuyorlar. AKP “güdük“ bir laikliðin, inkarcý tekçi bir anlayýþýn temsilcisi olan Diyanet �þleri Baþkanlýðýna sarýlýyor. Alevileri oraya havale ediyor.

Din anlayýþý, felsefesi, kadrolarý kendilerine yabancý bir kurum içinde, Alevileri yeni bir asimilasyona sokmayý çözüm olarak öneriyor.



BARI� VE DEMOKRAS� �KL�M� EGEMEN OLMALI



Artýk bu ülkenin önmli yapý taþlarýndan birisi olan alevileri sindiremeyecekler. Onlarýn haklý ve demokratik taleplerini daha fazla engeleme olanaklarý yok. Alevilerin nasýl ibadet edeceði, alevilik din mi deðil mi, islam içi mi dýþý mý devleti ilgilendirmiyor. Aleviler nasýl istiyorsa öyle olacak.

�nanç ve vicdan özðürlüðü, demokrasi, insan haklarý bunu gertiriyor.

"Zorunlu din dersinin iptali, "Diyanet �þleri Baþkanlýðý’nýn kaldýrýlmasý, "Madýmak Oteli’nin müze yapýlmasý", "Dergahlarýn iade edilmesi", "Cemevlerinin ibadethane sayýlmasý" "Asimilasyona, ayrýmcýlýða son verilmesi", "Alevi köyüne cami yapýlmamasý." Ortak talepler olarak gündemde duruyor. Çaðdaþ deðerlerden yana kamuoyu, samimi, laik ve demokrat sünniler alevilerin haklý taleplerini destekliyor, onlara omuz veriyor.



Nefret söyleminin, linç kültürünün, yobazlýðýn, ýrkçýlýðýn, sýradan faþizmin toplum yaþamýmýzdan dýþlanmasý için

Daha fazla demokrasi,

Daha fazla insan haklarý

Daha fazla inanç özgürlüðü,

Daha fazla barýþ,

Daha fazla çoðulculuk için mücadele gerekiyor.

Ve bu sancýlý süreçte alevilerin sorumluluðu büyük

02 08 2012

SALMAN ALTUNDAL