SALMAN ALTUNDAL " DEPREM KENDINI UNUTTURMAYACAK"

[mahbay]

Deprem Kendini Unutturmayacak

Salman Altundal

salmanaltundal@gmail.com

16 Aðustos 2012 Perþembe 14:19


13 yýl önceydi...

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Aðustos 1999'da saat 03.02'de meydana gelen ve yaklaþýk 45 saniye süren 7.4 büyüklüðündeki bir deprem yaþadýk. Resmi verilere göre 17 bin 480 kiþi hayatýný kaybederken on binlerce kiþi yaralandý. 35 bin 180 konut, 5 bin 770 iþyeri yýkýldý ya da aðýr hasar gördü. O büyük depremi Marmara bölgesinde yaþýyanlar iliklerine kadar hisetti. Gölcüklüler, Yalovalýlar, �zmitliler ise ölümü, tarifsiz acýlarý, caresizliði yaþadýlar.

Sanki çok uzak bir tarih… Kulaða zarar veren bir uðultu, yürekleri yakan bir inilti, evlat acýsý, yetim kalma korkusu, evsiz, aç açýkta kalma duygusu… Ölümü bu kadar yakýn yaþama görüntüleri. Bir gün önce oyun oynadýðý avluya çýkamayan, çýksa dahi oynayacak arkadaþ bulamayan bir yürek acýsý, bir çocuðun büyüdüðünde bile anlatmaya zorlanacaðý türden görüntüler…

O zamanýn çocuklarý… �lkokul çaðýnda olanlar, anaokullarýna gidenler… �imdi kimi evli, kimi asker, kimi çocuk sahibi… Çok þey deðiþti o tarafta… Deðiþmeyen þeyler de yok deðil: Yýkým kararýný raðmen oturulan evler, yetkililer tarafýndan verilen sözleri hâlâ bekleyenler… Buna raðmen ne devletin zihniyeti deðiþti ne yapý ustalarýnýn merhameti ne de onlarýn adýna toplanan yardýmlardan çalanlarýn itirafi deðiþti… Kimi yol yaptý, kimi hayrat, kimi sadece sustu… Bu tarafta deðiþen birþey yok yaný…



B�R YIL DÖNÜMÜ DAHA GELD�…



17 Aðustos büyük depreminin bir yýl dönümü daha anýlýyor.

Muktedirler her seferinde olduðu gibi rütin, yasak savan nutuklar atacaklar.

Deprem maðdurlarý aradan 13 yýl geçmesine raðmen çözümlenmeyen sorunlarýný dile getirecekler. Konu ile ilgili meslek odalarý, bilim çevreleri gerçeklere dikkat çekecekler.

Medya ise giderek düþen bir ivmeyle kýsa haberlerle konuyu geçiþtirecek.



Marmara Depreminin üzerinden 13 geçmesi deprem korkusunu azaltmýyor.

Çünkü olasý ve benzer büyüklükte beklenen �stanbul depremi gündemde.

Ama deprem bölgesinde yaþayan bizler kaderimize razý bir þekilde bekliyoruz.

Yani binalarýmýzýn yýkýlmasýna, enkaz altýnda kalmaya, ölüme, yaralanmaya, yýkýma, çaresizliðe razý bir durumda bekliyoruz.

17 Aðustos felaketi, devlet olarak, ulus olarak sistemsizliðimizi, yetersizliðimizi, hantallýðýmýzý ve çaresizliðimizi tokat gibi suratýmýza vurdu. Ders çýkartmamýz, önlem almamýz gerekirken geriye baktýðýmýzda pek de yol almadýðýmýz her seferinde ortaya çýkýyor.

Deprem, Türkiye’nin sürekli gündeminde…

Biz unutsak da o gündemimizden hiç düþmüyor, kendini sürekli hatýrlatýyor.

Ülkenin herhangi bir yerinde her an depremlerle sarsýlýyoruz.

Bu bereketli topraklarýn altý sorunlu… Ve deprem hiç unutulmayacak bir gerçeðimiz.

Türkiye dünyanýn en aktif deprem kuþaklarýndan birinde yer alýyor.



Veriler, yaþananlar, sonuçlar ortada…1900 yýlýndan bu yana en þiddetlisi 7.9 olarak kaydedilen 90 büyük depremde, resmi verilere göre 83 bin civarýnda insan hayatýný kaybetti.

1999 yýlý 17 Aðustos’unda Marmara Depremi’nde de yaþanan acýlar, yýkýmlar, dramlarla hâlâ belleklerde tazeliðini koruyor. Son Van depremi de yakýn ve canlý bir örnek olarak önümüzde duruyor. Küçük büyük her depremde bizim ilk aklýmýza gelen olasý �stanbul depremi oluyor.



SÖZÜN B�TT��� YERDEY�Z



Bakýn bu iþi çok ciddi takip eden bilim insanlarý ne diyor;

�TÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür:

“Marmara Denizi’nde kýrýlmasý beklenen fay, Silivri açýklarý (Orta Marmara çukurluðu) ile Adalar arasýndaki 70 kilometre uzunluðundaki fay. Büyük depremi biz burada bekliyoruz. Ana fay çatýrdýyor. Bu ana fay üzerindeki çatýrdamalar bölgenin gerilmekte olduðunu bize gösteriyor. Marmara Denizi’nin bin 230 metre derinliklerine 30 dalýþ yaparak fayý inceledik. Sismik ölçümlerle deniz altýnýn röntgenini çektik. Fayýn kalp atýþlarýný duymak için fay boyunca aletler yerleþtirdik. Deniz altýndaki kýrýk, �stanbul’un nasýl bir tehdit altýnda olduðunu açýkça göstermektedir. Marmara’nýn altýnda týpký 1999 depremi öncesindeki belirtiler mevcut. Fay boyunca su, metan gazý, petrol ve gaz çýkýþlarý mevcut. Marmara’nýn altý fokur fokur kaynýyor...�



Daha önce Prof. Dr. Ahmet Mete Iþýkara ise bu durumu þöyle dile getirmiþti: “Fay hattýnýn güney kolundaki sessizlik hayra alamet deðil� diyerek 2014 için tarih vermiþti.

�stanbul Üniversitesi (�Ü) Mühendislik Fakültesi Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oðuz Gündoðdu da Marmara’da 1,5 yýldan beri deprem hareketliliði yaþandýðýný belirterek,“Bunlarýn hepsi bize fayýn gerildiðini söylüyor� uyarýsý yapýyordu.

Bu konunun önü, arkasý, lamý cimi olmaz artýk.

Bilim insanlarýnýn, teknolojinin gündeme getirdiði veriler ortada.

Uzman olmaya gerek yok. Depremleri yaþamýþ veya tanýklýk etmiþ herkes, �stanbul’da olasý depremin getireceði yýkýmý hesaplayabilir…

Bilim adamlarý sonuçlara iliþkin de çeþitli öngörülerde bulunuyor zaten:

“Yüz binlerce hasarlý bina... Milyonlarca evsiz aile... Yüz binlerce ölü... Yüz binlerce aðýr yaralý... Binlerce noktada gaz ve su sýzýntýsý... Elektrik kablolarýnýn iþlevsiz hale gelmesi, milyonlarca ton enkaz... Aylarca ulaþýlamayan cesetler... Hastalýðýn, yoksulluðun, iþsizliðin, evsizliðin yaþam tarzý olduðu kabus gibi bir kent…�

Tüm bilim çevreleri somut olgu ve verilere dayanarak adeta çýðlýk atýyor.

“Depremin ayak seslerini duyuyoruz.�

“Faylar artýk Marmara’da deprem alarmý verdi…�

Daha ne diyebilirler ki!



Bilim adamlarý sözün bittiði yerden söz ediyor.



AKP’N�N GÜNDEM�NDE DEPREM YOK



Geçen 10 yýl boyunca AKP, depremi adeta unutturdu.

Uzmanlarýn çýðlýklarýný, çalýþmalarýný görmezden geldi.

‘Deprem Konseyi’, ‘Deprem �urasý’ gibi oluþturulan ciddi yapýlarý iþlevsiz hale getirdi.

Ancak, 12 Haziran seçimlerinden sonra hükümet “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planý 2023� adýný taþýyan bir belgeyi kabul etti. Ama henüz kaðýt üzerinde ve içeriði bilinmiyor.

Pozitif bilimler kenara itildi. Ortaçað efsaneleri yaygýnlaþtýrýlarak vatandaþ yatýþtýrýlmaya çalýþýldý.

Depreme dönük ciddi önlemler almadý.

Ama baþka þeyler yaptý:

Türkiye, vergi alma oranlarýnda dünya birincisi. Adeta vatandaþýnýn gýrtlaðýna basarak vergi topluyorlar. Demagoji ustasý iktidar yetkilileri, deprem hazýrlýklarýnda kullanýlmak için toplanan 46-48 milyar liranýn ‘Yol’ olduðunu söylüyor.



Bu parayla býrakýn sadece olasý �stanbul depremini ülkedeki bütün depremler için önlem bile alýnabilirdi.



�ktidar depremi bahane ederek ranta dönük giriþimlere hýz veriyor. ‘Afet Dönüþüm Yasasý’ Meclis’ten geçirildi. Bu yasayla Baþbakanlýk “tek imar otoritesi� yapýlýyor. Merkezi yönetime “yaðma özgürlüðü� tanýnýyor. Nazým planý hiçe sayýlýyor. Mimarlar, þehir plancýlarý, çevreci örgütler, yerel yönetimler, uzmanlar yok sayýlýyor. Yandaþlara kural tanýmaz rant olanaklarý saðlanýyor. Kentin nüfus oranýný arttýrýp, dokusunu, doðasýný, tarihini bozmakta sakýnca görmüyor. “Kanal �stanbul� diye çýlgýn bir emlakçý mantýðýyla hazýrlanmýþ projeler, �stanbul’un iki yakasýnda ranta dönük yeni kentler tasarlanýyor.

Onlar açýkça ifade etmese de bunun anlamý, halk deyiþiyle “Deprem bahane, rant þahane� dir…

Herþeyi anlamsýzlaþtýracak tehlikenin en büyüðü olan depremin nefesi �stanbullularýn ensesindeyken onlar ‘kendi cellatlarýna aþýk olma’ sendromundan kurtulamýyorlar.

�nsanlar dil, din, politik görüþ farkýna raðmen yalnýzca deprem konusunda seslerini yükseltmek, örgütlenmek ve görevlerini yapmayanlarýn yakasýna yapýþmak için daha ne bekliyor dersiniz…