AnasayfaForumlarDallkavak FMResimlerKonuk DefteriHaberlerHaber Gnderin
dallikavakkoyufm.com :: Bal Grntle - AHMET GÜVEN KIRKISRAKLI ERMENÝLER
 SSSSSS   AramaArama   Kullanc GruplarKullanc Gruplar   ProfilProfil   zel mesajlarnz kontrol etmek iin login olunzel mesajlarnz kontrol etmek iin login olun   GiriGiri 

AHMET GÜVEN KIRKISRAKLI ERMENÝLER

 
Yeni Balk Gnder   Cevap Gnder    dallikavakkoyufm.com Forum Ana Sayfas -> AHMET GÜVEN
nceki balk :: Sonraki balk  
Yazar Mesaj
mahbay
Newbie
Newbie


Kayt: Feb 19, 2011
Mesajlar: 175

MesajTarih: Sal Arl 25, 2012 4:32 am    Mesaj konusu: AHMET GÜVEN KIRKISRAKLI ERMENÝLER Alntyla Cevap Ver

KIRKISRAKLI ERMENÝLER
(Bi seri Heyv û Roye Bi)

Yýl 1914 ve 1915 yýllarý kýyým yýllarýdýr.
Anlatmak dile kolay. Irmaklarýn kýrmýzý aktýðý, maðaralarýn yanýk koktuðu yýllardýr.
Dünyanýn kör ve saðýr izlediði kýrýmdan kaçanlarýn aç-susuz, yara- bere içinde ve daðlarý aþtýðý yýllardýr.
Nereye gideceklerini bilmeden gündüzleri saklanarak, geceleri yürüyerek yol almýþlardý. Avuçlarýnýn içi gibi bildikleri bu topraklarda dað-taþ, çalý-çýrpý kurt kesilmiþti. Bir zamanlar en güzel baðý ve bostaný yetiþtiren, büyük baþ ve küçük baþ hayvancýlýðýnýn en alasýný yapan, misafir aðýrlayan misafir kaldýran bir halkýn yerinde yeller esiyordu.
Okuyaný-yazaný , terzisi-ustasý ve demircisi-diþçisi ünlü bir halktan geriye yalnýzca küller kalmýþtý.
Binlerce yýllýk bir tarih bir kaç ayýn içerisinde kül olmuþtu.
Sivas Gürün’den yola çýkan bölünmüþ bir kaç aile gündüzleri saklanarak, geceleri yürüyerek Binboða daðlarýna ulaþýrlar. Yeniden kendi küllerinden var olmak için bulduklarý bir maðaraya saklanýrlar.
Maðara Yaðýlca yaylasýnýn alt tarafýndaki sýrttadýr. Maðaranýn üsten baca gibi bir deliði vardýr. O baca maðaranýn gökyüzüne açýlan penceresi gibidir. Ýçeriye yan tarafta bulunan bir taþýn arkadasýndaki delikten girilir. Bu maðarayý fark etmek mümkün deðildir. Yukarýya açýlan bacanýn üzerine varmadan orda maðara olup olmadýðý bilinmez. Daha sonra bu maðaraya Kune Puxus (Boðos’un Maðarasý) denecekti. Zor bela buraya ulaþan insanlar acý ve keder dolu,çocuklar ise aç ve periþandýr. Ama elden biþey gelmez.

Min axa welêt germ kir
Bi dergûþê te lorî kir
Hat bîra min qala dê û bavan kir
Lorî lorî berxa'm lorî
Xewe xweþ li çaven reþnî

Ben memleket topraðýný ýsýttým
Eledim beþikte seni büyüttüm
Anamý babamý özledim andým
Nenni nenni yavrum nenni(Güzel bir düþ gör nenni)

Yaylalarýn bericileri beri yerinde koyun saðarlar.
Taze süt kokusu, ekmek kokusu maðaranýn içine kadar gelir. Baþka zaman olsa gidip misafir olmanýn, yol azýðý almanýn lafýmý olurdu. Ama zaman kötüydü. Yolda belde kaç beladan zor kurtulmuþlardý. Ýncitmek istemiyenler ‘’buradan gidin’’ derken, ihbar edip devletten para alanlar az deðildir.
Gürün’den kaçarak yola çýkanlar üç askere tarafýndan yakalanýrlar. Ýki asker hepsini yakalayarak kollarýný baðlar. Artýk kurtuluþ yoktur. Ama askerlerden birisi az Türkçesiyle, ‘’yazýktýr baðlamayýn’’ der. ‘Baðlarýz- baðlayamazsýnýz’ derken, hepsini serbest býraktýrmayý baþarýr ve yanlarýna yaklaþýp sessizce‘Binboða daðlarýnýn doruklarýna çýkýn’ diyerek ‘oralarda Kýzýlbaþ Kürt köyleri vardýr sizlere zeval gelmez kurtulursunuz’der.
Sonunda Binboða daðlarýnýn doruklarýna ulaþýrlar.
Aþaðýda daðlarýn eteklerinde oba oba kurulmuþ büyük bir köy vardýr. Köy on iki mahalleden kuruludur. Neydi bu on iki? Bir anlamý varmýydý ? Belkide eskiden kalma bir sýr mýydý yoksa? Köy ve köylülerin kim olduklarýndan emin deðildirler.
Çok geçmeden bu köyün Kýzýlbaþ Kürt köyü Qýsýrak (Kýrkýsrak) olduðunu öðreneceklerdir. Evlerin çoðu yayladadýr. Her obanýn bir sürüsü ve bir çobaný vardýr. Her sabah çoban sürüyü yaylýmdan beriye getirir. Bericiler saðým yaptýktan sonra,çoban koyunlarý gölgelik bir yere çeker ve akþam serinliðinde tekrar daðlara doðru sürer gider .
Bir sabah vakti Qatan (Katlar) yaylasýnda çoban sürüyü beriye getirir. Koyun saðmaya gelen bericiler koyunlara katýlý keçilerden bir türlü süt alamazlar. Bu keçilerin önceden saðýldýðý anlamýna gelir.
Genelde çobanlarýn bir tasý olur. Canlarý istediðinde bir koyunu saðar o sütü sýcaðý sýcaðýna içerlerdi. Bir süre bazý koyun ve keçilerden süt alýnamaz .Ama bu sefer durum öyle olmadýðýndan çoban ne dese kimseyi inandýramaz. Ayný durum birkaç kere daha devam edince bazý mal sahiplerinden azar iþitir.
Bericiler, Qullutlar’dan Del-Hésen’in karýsý Manavþa’ ya ‘ koyunlarý çoban saðýyor ’ diye þikayet ederler. Þikayet edilen çoban ; Del-Hésen’in yiðeni Héyder’i Cunikan’mýþ. Héyder aðlýyor sýzlýyor ama olup bitenlere de bir türlü akýl erdiremiyor. Yaðýlca’nýn alt tarafýnda gece iki adamý koyunlarýn içinde görüyor. Fakat adamlarýn nereye gittiðini bir türlü bulamýyor. Bu durumu Manavþa’ya anlattýðýnda, Manavþa Héyder’in korktuðunu düþünüyor ‘ amcan seninle gelsin ’ diyor.
O gece sürüyü Qatlar’dan Yaðýlca’nýn alt tarafýna doðru býrakýyorlar. Del-Hésen gece yarýsý koyunlarýn içinde bir insan karartýsý görür ama kaybeder. Saða bakar sola bakar bir türlü bulamaz. Gün ýþýdýðýnda çobana ‘ sen koyunlarý obaya doðru çevir yavaþ yavaþ git. Ben bu adam kimse onu bulacaðým’’ der. Çoban gider.
Del-Hésen aramaya baþlar. O zamanlar bu daðlar bu günkü gibi çýplak deðildir ve daðlar ardýç aðaçlarýyla doludur.
Kürtçede ardýç aðacýnýn büyüðüne Hevers, küçüðüne de Torýx denir.
Bir Torýx’un arkasýnda aþaðý doðru inen baca gibi bir delik görür ve elinde ki tüfekle delikten içeri girer.
Ýçeride dört erkek üç kadýn ve çocuklar vardýr.
Dibim ev çi zeman e
Halê me pir yeman e
Barê dinê li ser me
Li welêt feryad û fîgan e

Derim bu nasýl zaman
Halimiz çok yaman
Dünyanýn yükü sýrtýmýzda
Memlekette feryat figan

Kürtçe; ‘siz kimsiniz’diye sorar ?. Ýçlerinden en yaþlýsý’Tu bi Xwade wa zani ( sen Allahla bilirsin). Biz Ermeniyiz yerimizi kimseye söyleme’der.
Bir kere sýr açýlmýþtýr. Ya bu sýr tutulacaktý yada farþ edilip ölümün aðzýna atýlacaktý.
Ýçerde kor haline dönüþmüþ küçük bir ateþin üzerinde tüysüz karga yavrularý piþirilmektedir. Çocuklar bir yandan ateþin üzerindeki kargacýklarýn piþmesini beklerken bir yandan korku ile bu ihtiyara bakarlar.
Del-Hésen ‘bunlarý çocuklara yedirmeyin, benimle bir çocuk gönderin size ekmek göndereyim’ der ve ateþte piþen kargalarýn bacaklarýndan tutar maðaranýn deliðinden yukarý fýrlatýr.
Maðaranýn bacasýna yukarý asýlý kalan çocuklarýn bakýþý gelir Del-Hésen’in yüreðine býçak bibi saplanýr.
Adamlar çocuklarýný tanýmadýklarý bu adamla göndermek istemezler. Bunun üzerine ‘ bekleyin ben size ekmek getireceðim’ der. Ayrýlýrken tekrar Boðos ‘’tu ba Xwade wa zani þune me lý kesira nebe ( sen allahla bilirsin yerimizi kimseye söyleme’’ diye rica eder.
Del-Hésen ‘’bi seri heyv u roye bi ku ez nabem, hun qe merak makýn (Ayýn ve Güneþin baþý için ki kimseye söylemem, merak etmeyin)’’ der ve gider.
Del-Hésen gittikten sonra içerdekiler telaþla hemen oradan ayrýlýp gitmek isterler. Ermeni olduklarýný söylediði için Boðos’a sitem ederler.
Ýhtiyar ‘’madem Hakk insandadýr, insana güvenmekten baþka çaremiz yok’’ der.
Düne kadar can ciðer komþu olanlarda insandý. Bir gecede düþman kesilmiþlerdi. Ayak üstü tanýdýklarý bu adama nasýl güvenebilirlerdi?
Boðos ’’bu adam yerimizi kimseye söylemez’’ diyor.
Diðerleri Boðos’un bu haline þaþýrarak’’nerden biliyorsun söylemiyeceðini’’ diye soruyorlar.
O da ‘’bunlar Kýzýlbaþ Kürtlerdir. Bizim gibi Ayýn ve Güneþin baþýna yemin ederler. Ben güveniyorum’’ diye cevap veriyor.
Del-Hésen obaya aþaðý telaþla iniyor. Gözleri kan çanaðý olmuþ, dokunsan dolu gibi dökecek.
Eþi Manavþa görüyor, ‘’ Hésen ev çý hale (Hasan bu ne hal)’’ der demez adam baþlýyor aðýda. ‘’Manavþa’’ diyor ‘’ kýçýk, ti, pýrçi, kýjýk ( küçükler, aç, susuz, karga)’’ diyerek gözlerinden dolu dolu yaþ dökülüyor.
Karýsý ne olduðunu anlýyamýyor. Ýçeri gidiyorlar. Karýsýný kimseye biþey söylememesini tembih ettikten sonra, Yaðýlca’nýn alt tarafýndaki bir maðarada Ermenilerin saklandýðýný anlatýyor.
Kalkýyor bir toklu kesiyor. Eþinin hazýrlamýþ olduðu ekmeði ve katýðý bir merkebe yükleyip maðaraya götürüyor. Tanýþýp sohbet ediliyor. ‘’bizim köy size bakar ‘’ diyor.
Bu küçücük maðaradaki sýr çok geçmeden bütün köyün sýrrý olur.
O zaman Kýrkýsrak’da Hakk ile Hakk olmuþ hakikatçý Kýzýlbaþlar vardýr. O mecliste Þýh Moma, Keke Çirçin , Ali Kötüri ve yol arakadaþlarý vardýr. Öte yandan sýrtýný daðlara vermiþ attýðýný vuran ve boynunda kefenle gezen eþkýyalarý vardýr.
‘Gün bugündür’ deyip köylüler Ermeni kardeþlerine sahip çýkma konusunda hiç teredüt etmezler. Her gün bir köylü maðaraya yiyecek götürüyor.
Çevre köylerden ve ilçelerden çok kötü haberler gelmektedir. Bünyan’nin Ekrek köyündeki Ermeniler’den kimse sað kurtulmamýþtýr.
Söbeçimen tarafýndan, Kýlcan yaylasýnda bulunan Cangcang kuyusunda çok Ermeninin öldürüldüðü haberi gelir.
Kuyuya ulaþan Kýzýlbaþ Söbeçimeniler bir kadýn iniltisi duyarlar. Kuyunun dibi görünmediðinden inmek zordur. Dibe düþmeden bir kadýn ve bir erkek çocuk kuyuda bulunan kertiðe düþüp kalmýþlar. Ýplerlerle kadýn ve çocuk çýkarýlýr. Köye götürülüp yaralarý temizlenir ve tedavi edilir. Birgün müfreze köyü basar, kadýný ve çocuðu alýr götürür.
Söbeçimenliler ne yapar ne eder çocuðu ve kadýný geri alamazlar.
Sarýz’dan Söbeçimen’e gelirken sol kolun üzerinde bulunan derede kadýnýn iniltisi tekrar duyulur.
Alta kadýn ve üste çocuk yatýrýlarak kafalarýna kurþun sýkýlmýþ ve üstleri taþ toprakla örtülmüþ. Kadýn kurtarýlýr ama ne yazýkki çocuk ölmüþtür.
Söbeçimen’e getirilen kadýn Kýrkýsrak’a ulaþtýrýlýr.
Kadýn Suriye’ye gitmek istediðini söyler.
Kýrkýsrak’tan Kale Reþ ve Dewriþ’i Sýleman’an ve Elbistan’dan (Alxaslý) Husen’i Qurçe kadýný koyun çobaný olarak Suriye’ye ulaþtýrýp yakýnlarýna teslim ederler.
Artýk Kýrkýsrak daðlarý umut olur. Maraþ tarafýndan kaçan bir çok insan bu daðlara sýðýnýr.
Ama onlar Suriyeye gitmek isterler.
Yine Kale Reþ, Derwiþ Sýlemen’an ve Husen’i Qurçe yirmi civarýnda insaný ikiþer ikiþer Suriye’ye ulaþtýrlar.
Bir gün Suriye’de Kal Reþ, Husen ve Dewriþ bir grup silahlý Ermeni tarafýndan yakalanýr. Bunlarý alýp bir eve kapatýrlar.
‘’Sarý gelinleri ne yaptýnýz ‘’ diye sorarlar.
Bunlar yalvarýr, yakarýr bir türlü adamlarý inandýramazlar. Çok adam kurtardýklarýný Suriye’ye getirdiklerini söylerler ama kurtardýklarýndan bir isim bile hatýrlayamazlar.
Adamlar bunlara bir günlük süre verirler, ‘’kurtardýklarýnýzdan bir isim verin’’ derler.
Geç vakitte bir isim hatýrlarlar. Bir ara buraya Maraþ Zeytun’dan Binboða’lara sýðýnan Zeytun Oðlu Xaþýr’ý getirmiþler.
Kapýya vururlar. Kapýyý açana, Zeytun Oðlu Xaþýr’ýn ismini verirler.
Adamlar arar soruþturur Xaþýr’a ulaþýrlar.
Sabehleyin Xaþýr gelir. Kapýdan içeri girer, ‘’can kurtaranlar’’deyip üçüne sarýlýr. Göz yaþlarý sel olur. Dördü orda, yaþamýn çar anasýrý hava, su, toprak ve ateþ gibi bir can olurlar.
Xaþýr sað elini sol göðsünün üstüne koyarak, ‘’ caným acýyor ’’ der. Bir nevi Kýzýlbaþlarýn yol diliyle konuþur. ‘’Þeþ cihet la mekanda mekan’’ deyip altý yönde ve mekansýz olan Hakk mekaný yüreðini gösterir. ‘’Hakk’ýn binasý yýkýldý, insan öldürüldü’’ der.
Kimi tanýdýk isimleri ve mekanlarý sorar. Mülteciliði anlatýrken‘’taþ yerinde aðýrdýr’’ der.
Sonra üç ‘’can kurtaraný’’ alýr eve götürür misafir eder. Ertesi gün onlarý göz yaþlarý ile yolcu eder.
Müfreze Binboðalarýn Kýzýlbaþ Kürt köylerine sürekli baskýnlar yapmaktadýr.
Kýrkýrsak ise bu köylerin baþýnda gelir.Kürecik tarafýndan gelip bu daðlarýn arasýna sýðýnan Kýrkýsraklýlar ekmeðine cömert, deyneðine yiðit insanlar olarak göze batarlar.
Müfreze baskýnlarýna raðmen Ermeniler sýr içinde sýr edilir. Aðaç kabuklarý ile döþenen maðara sýcacýk bir yuvaya döner. O yuvada nice sohbetler ve muhabbetler edilir.
Seferberlik bittiðinde, Ermeniler Qalolar obasýna yerleþir. Kimi köþker, kimi çulhacý, kimi kalaycý, kimi duvar ustasý olarak iþ hayatýna baþlar.
Ýnsanlar arasýnda sýcak ve saðlam dostluklar kurulur.
Acýlar paylaþýldýkça azalýr ve sevgi paylaþýldýkça çoðalýr gelir dost evlerini ýsýtýr.
Bozo (Sarkis)’nun eþi Bayzar ana, köyün doðal doktorudur. Otlardan yaptýðý ilaçlarla bir çok hastaya þifa verir.
1948’ de nufus artýþý ve geçim derdinden köylülerin bir kýsmý Pýnarbaþý’nýn Kabaktepe köyüne göçerler. Bir kýsmý Yasýpýnar ve Boran’a göçer.Ermeniler ise Ýstanbul’a göçerler.
Ermeniler’in göçü baþka göçlere benzemez. Bütün köylüler toplanýr kardeþlerini savuþtururlar. Aðlayaný, sarýlaný derken ayrýlmak zor olur.

Çarx bûm,çûm ber bi malan
Derî kilît kirine der û cîranan
Arek kete dilê min þewitî dayê
De min go heyfa ax û de û bavan

Döndüm evlere doðru gittim
Kapýlarý kitlemiþ komþular
Yüreðime bir ateþ düþtü yandý
Yazýk oldu atalarýn topraðýna

Ýliþkiler hiç bir zaman koparýlmaz. Zaman zaman Kýrkýsrak’dan Ýstanbul’a gidenler olduðu gibi, Ýstanbul’dakiler her yýl gelir. Hasret giderilir.
Eskiler köye geldiklerinde yalýn ayak yürürlermiþ "ata topraðýdýr" diye.
Ve Boðus’un maðara orada.
Güneþ’in ve Ay’ýn baþý için dünya herekese yeter.

AHMET GÜVEN

24.12.2012
Baa dn
Kullanc profilini gr zel mesaj gnder Kullancnn web sitesini ziyaret et MSN Messenger
Mesajlar gster:   
Yeni Balk Gnder   Cevap Gnder    dallikavakkoyufm.com Forum Ana Sayfas -> AHMET GÜVEN Tm saatler GMT +10 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Sein:  
Bu forumda yeni konular aamazsnz
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz deitiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsnz

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group

| Anasayfa | Forumlar | Radyo | Resimler | nter Siteleri | letiim | Tavsiye Et | Webmaster: Ali Usta |



PHP-Nuke Copyright © 2005 by Francisco Burzi. This is free software, and you may redistribute it under the GPL. PHP-Nuke comes with absolutely no warranty, for details, see the license.
Tema © Mavimsn